Mısır ile 9 yılın akabinde bakanlar seviyesindeki birinci toplantı gerçekleştirildi.
Bu kapsamda Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Mukavelesi 27. Taraflar Konferansı’na (COP27) katıldı.
Diplomasi trafiği
Bakan Kurum, Mısır’ın Şarm El Pir kentinde yapılan toplantıda, ağır bir etraf ve iklim diplomasi trafiği yürüttü.
Burada sırasıyla Mısır Dışişleri Bakanı ve COP27 Lideri Samih Şükri başta olmak üzere bakanlarla bir ortaya gelen Murat Kurum, görüşmede Türkiye ile Mısır ortasında etraf ve iklim bahislerinde iş birliği geliştirmek istenildiğini vurguladı.
Ortak çalışmalar konusunda görüş alışverişinde bulunuldu.
Görüşmeler verimli geçti
Kurum, daha sonra COP27 tepesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Mevkidaşlarıyla görüşmelerin verimli geçtiğini belirten Bakan Kurum, iklim değişikliği ile gayret ve etraf bahislerinde dünyanın geleceği için atılacak adımların ele alındığını söyledi.
“Adaylığımız konusunda ülkelerden desteklerini istiyoruz”
Murat Kurum, “COP31’e adaylık başvurumuz olumlu karşılandı. İkili görüşmelerimizde adaylığımız konusunda ülkelerden desteklerini istiyoruz, 2026 yılında yapılacak COP31’i ülkemizde düzenleme arzumuzu iletiyoruz.” ifadelerini kullanarak kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Batarya teknolojilerinin artırılması lazım”
“Önümüzde bir fırsat var. Bugün dünyada yaşanan savaşlar konusunda ortaya koyduğumuz tutumu, çabayı etraf alanında da iklim değişikliği ile uğraş konusunda da vermek zorundayız. Ülkelerimizin, evlatlarımızın geleceği, ortak konutumuz dünyanın geleceği için bunu daima birlikte yapmak zorundayız. Bu konferanslar da bu manada bir fırsattır. Farklı ülkelerin birebir paydayla bir ortaya gelmesi ve irade ortaya koyması kıymetlidir. Bunun için yeni teknolojileri de ortaya koymamız lazım. Teknoloji, araştırma, geliştirme konusunda enstitüler kurmak, yeni güneş panelleri kurmak, yenilebilir enerjiyi depolayabileceğimiz sistemleri geliştirmemiz lazım. Yutak alanları artıracağız ancak bunu yaparken de emisyonu azaltmamız gerekir. Batarya teknolojilerinin artırılması lazım. Bununla ilgili işbirliklerimizi artıracağız.” şeklinde konuştu.
“Türkiye’nin tarihsel sorumluluğu yok denecek kadar az”
Türkiye’nin, ülkelerin çevre kirliliği konusunda tarihsel sorumluluğu olmadığına dikkat çeken Kurum, “1750-2019 ülke emisyonlarına bakıldığında yaklaşık yüzde 25’inin ABD, yüzde 17’sinin Avrupa Birliği, yüzde 13’ünün Çin taraından üretildi. Türkiye’nin tarihi sorumluluğu yok denecek kadar az. Orana bakıldığı vakit emisyon üretim bedeli yalnızca 0.6. Yani bu dünyayı biz kirletmedik. Ulusal Katkı beyanı ile alakalı güncellememizi bir an evvel yaptık.” şeklinde konuştu.
